26 Temmuz 2011 Salı

Üşeniyorum...

Çok üşengeçim bu aralar.
Yazmadığım şu dönemde çok şey oldu, çok şey yazasım var ama üşeniyorum.
Uzun zamandır gezinmedim bloglardan birazını gezdim, yorum bırakmaya üşendim.
Hatta bazı bloglara bakmaya bile üşendim.
Yemek yapmaya üşendim.
Evi temizlemeye üşendim.(Durum çok vahim değil neyseki :) )
Karnım acıktı ama kalkıp birşeyler atıştırmaya üşeniyorum.
Şu kısacık yazıyı yazarken bile tuşlara basmaya üşeniyorum.
Çok vahim durumdayım sanırım. :)


4 Temmuz 2011 Pazartesi

Bugün...

Bir iki yemek blogu gezdim. O güzellikleri görünce canım pasta istedi yine.(İşte bu yüzden yemek blogu gezmeyi sevmiyorum, ama bir yandan da gezmek için içim içimi yiyor. Bu nasıl bir kısır döngüdür.) Zaten en zamandır istiyorum şöyle güzel bir yaşpasta yemeyi. Ama yapması zahmetli geliyor bana. Kektir, kurabiyedir neyse de pastanın kreması falan uğraştırıyor beni. Hele son denememin, baharın ilk güneşli cumartesilerinden birini evde geçirmeme sebep olduğunu düşünürsek, hiç bulaşmayım daha iyi. Yakınlarda güzel pasta yapan biryerler de yok. Kaldım yine böyle.
Dün Begüm'ün kuduz aşısının ikincisini yaptırdık. Bugün bütün gün uyudu desem yalan olmaz. İki- üç saat anca uyanık kaldı. Onda da hep uyuma isteğindeydi zaten. 'Nenni' dedi durdu. Korktum aşıdan dolayı birşey mi oldu diye. Az önce eşimle konuştuk. Aşının yan etkisiymiş. Bir veterinerle konuşmuş. Adam kendine yaptırmış. İkinci doz sersemletmişti beni demiş. İçim rahatladı.
Begüm uyandı sonunda. Ben kaçar...

1 Temmuz 2011 Cuma

Uysal Kedi- Vahşi Kedi


İki gün önce, sık gittiğimiz balık restoranına gittik yine. Nezih bir yer. Geniş bir bahçesi, çeşit çeşit ağaçları, yemek yiyen müşterilere sırnaşan kedileri var. Tam sırnaşmak değil aslında; bir iki parça balık atsınlar diye, miyavlayama eşliğinde yemek yiyenlerin gözünün içine bakma. Herhangi bir saldırma, sürtünme, temas durumları yok kesinlikle.
Normalde tek başımıza otururuz ama dün masamız biraz kalabalıktı. Begüm de nedendir hala anlayamadım ama biraz huysuzdu. Bıraktığın yerde iki saniye durmuyordu. Sanırım herşey de bu hareketlilikten başımıza geldi.
'Açlıktan mı acaba bu huzursuzluk?' diye düşünerek ve de ortalığı biraz gererek masaya birşeyler getirttim. Gelenlerle Begüm'ü oyalamaya çalışırken de yemekler geldi zaten. 'Onu mu yer, bunu mu yer?' diye Begüm'e binbir çeşit sundum ama nafile.eline geçeni yere atıyor. Ben de Begüm'ü kucağımda zaptetmeye çalışıyorum. Nedense mama sandalyesi istemedik, hoş istesek de durmayacaktı. Neyse baktım olmayacak indirdim yere kuzuyu. gezinirken, yanımdan geçerken ağzına balık tıkmaya çalışıyorum. Bazıları hedefe ulaşıyor, bazıları geri tepiyor. Sonra Begüm kuzu 'Çatalı ver!' buyurdu. Normalde çatalla dolanmasına müsade etmem ama o anın yorgunlu ve biraz olsun rahatlama dürtüsüyle verdim eline çatalı, taktım ucuna balığı. Yedi bir güzel. Bir daha taktım, yedi. Birkaç denemeden sonra çatal ucuna takılı balıkla dolanmaya başladı. Bu arada etrafımıza da kediler doluştu. Benim hayvan delisi kızımda kedilerin yanına uçtu hemen tabi. Elinde çatalla. Biraz bakındıktan sonra önce çatalın tersiyle yemek yiyen kedinin sırtına indirmiş bir tane, bakmış tepki yok bu sefer çatalı kedinin karnına batırıvermiş. Batırmasıyla da patiyi yemesi bir olmuş tabi. (Ben kediyle muhatap olduğu kısımları görmedim çünkü masanın diğer ucundaydım.)
Ağladı azıcık. Hemen masada hazır bulunan alkolden döktük eline. Çok ağlamayınca da önemsemedik. Sonradan içimize kuşku düştü birşey olurmu diye. Begüm'ün doktorumu ve birkaç doktoru aradık. Veterineri aradık. Herkes aşı yaptırın dedi. Hastaneye gittik. Ertesi gün intaniyenin görmesi gerekiyormuş. İntaniyeye gösterdik ertesi gün. Karar aynı: Aşı
Başladık aşılarımıza. Dün ilk dozu aldık. Kedi sahipliyse üç, sahipsizse beş doz yapılıyormuş. Biz 0,3 ve 7. günlerde olmak üzere üç doz yaptıracağız.
Ateş yapabiliyormuş. Yaptı da. 40a kadar çıktı ateşi. Calpol fayda etmedi. Fitildi, ibufendi, ılık banyoydu derken düşürdük ateşini. Şimdi iyi, ateş falan yok. Diğer dozlarda bu kadar olmuyormuş sanırım.
Bu yazıdan çıkarılacak sonuç: Anneye mola yok! Aksi takdirde bizim vahşi kedi daha ne uysal kedileri zıvanadan çıkartır Allah bilir.