23 Haziran 2016 Perşembe

Faaliyetler Başlasın O Zaman

Dün akşam börülce ayıklarken tırtıl çıktı içinden. Begüm'e gösterdim. Bayıldı. Kavanoza koyduk. Marul da koyduk. Bakalım yiyecek mi dedik. Begüm çok heyecanlandı. Sabah ilk iş ona baktı. "Aaa yemiiişşş. " oldu tepkisi. Sonra maydonoz koyduk. Akşama kadar ara ara baktı. Yememiş bu sefer. Bi kez daha maydonoz koyduk kavanoza. Begüm kelek olana kadar izlemeyi düşünüyor. Ben de öldürmeyiz hayvancağızı inşallah diye düşünüyorum. 😄
Bir de bugün önceki senelerden, Deniz kenarından topladığımız midye kabuklarını değerlendirdik. İki tane çerçeve yaptık. Kartondan iki tane çerçeve ayarladım. Kabukları da koydum önlerine. Yapıştırıcıyı sürdük, sonra kabukları yerleştirdik. Begüm gayet hızlı şekilde tamamladı. Tuna ise her zamanki gibi "sen yap" dedi ve bıraktı. Arabalarıyla oynamaya başladı. Ams masadan da kalkmadı. İlerleyen zamanlarda faaliyetlerimize şahsen katılacağını düşünüyorum.
Yalnız bu senegeçen seneden bariz farklı. Arkadaş da olmayınca baya baya birlikte oynamaya başladılar. Kavgalar da oluyor tabi ama birlikte oynama olayı benim için çok önemliydi. Çünkü yıl içinde de Begüm Tuna'yla doğru dürüst oynamadı, hiçbir şeyini paylaşmadı. Çok özel eşyalarını hala paylaşmıyor, ama oyun hamurunu paylaşıyor. Yediği şeyleri paylaşıyor. Bir parça da olsa, paylaşıyor.
Yalnız Begüm çok düzenli. "Hadi ortalığı toplayalım" dediğimde Begüm'ün hiç eşyası olmuyor toplanacak.😊 Gardrop desen aynı, herşeyin yeri belli. Küçüklüğünden belliydi zaten canım. Ablalarını dolaplarını dağınık bulup az mı düzelttirdi. Eve gelen misafire kendi dolabını düzelttirmişliği de var. 😂
Yazlığa geçtiğimizden beri, Begüm otele yemeğe gidelim diyordu. Bugün akşamüstü havuza gittik, sonra da yemeğe kaldık. Daha gitmeden pazarlık yapmaya başladı Begüm "sende yüzeceksin bizimle" diye. Açık kapı bırakarak kabul ettim. Havuzun suyu sıcaktı. Girdik ve çıkmadık. Çok eğlendik. Yüzdük, daldık. Sonra Tuna balıklarını getirdi. Onları fırlatıp yakalamaca oynadık. Yemekten sonra da havuz kenarında parti vardı, onu izledik ve döndük.
Bence çok eğlenceli bir gündü bugün.

9 Haziran 2016 Perşembe

Doktor Çocuğu Olmak

Tuna bugün mutfakta yemek yiyordu, iş yerinde. Beni çağırdı. Gittim. Enkjektör almış eline. İçine doldurmuş pilavı. 'Bunu ağzıma sık.' diyor. Dedim 'Doktor çocuğu olmak böyle bişey.' :)))

7 Haziran 2016 Salı

Blogger'a Dönüş

Evet uzun aradan sonra tekrar yazmak istiyorum. Begüm bu aralar 'Küçükken ne yapardım'lara merak saldı. Anlattım, anlattım. Sonra blog geldi aklıma. Sonra Tuna hakkında çok az şey hatırladığımı hatırladım :p Tekrar yazayım dedim.
İkisi de kocaman sıpa oldular. Çok tatlılar.
Dün halalarına gittiler. Begüm 'Kuaför olcam.' deyip duruyor. İlk çalışmasını dün gerçeklerştirdi, acemiliğini attı. Halasında Tuna'nın saçını kesmiş. Önlerini. Sonra parka gitmişler. 'Sen benim buramı kestin.' diyip duruyormuş Tuna. 'çok tatlıydı.' diyor Öznur. Ama akşam hatırlamadı Tuna. 'Saçını kim kesti?' diyorum. 'Kimse kesmedi?' diyor. Olaydan haberi yok yani :) Nerde Begüm'deki hafıza. Anasına çekmiş garibim. Benim hafıza da balık hafıza resmen. Halbuki evde bişey kaybetsek Begüm'e sorardık biz. Gördüğü bişeyse bulur getirirdi.
Ben işe başladım tekrardan -Tuna'yla doya doya oynayamadan.- Yarım gün gidiyorum. Tuna da benimle geliyor genelde. Yeni işyerine taşındığımızdan beri babaanneye gitmek istemiyor. Burda alan geniş, kızlar etrafında pervane, istediğini yapıyor. Gelen hastaların çocuklarıyla oynuyor. Sosyalleşti baya. Belek Balık Evi'ne gittiğimizde müşterilerin çocuklarıyla da kaynaşıyor. Geçenlerde Begüm 'Burda Tuna'nın hep arkadaşı mı oluyor?' diyor. Tuna her gördüğü çocuğa 'bak, o benim arkadaşım.' dediğinden Begüm de şaşırdı o kadar çok arkadaşı mı var diye.
Begüm de okuldan işyerine geliyor. Başlarda bilgisayarın başına oturuyor. Sonra sıkılıyor, gezinmeye başlıyor ortalıkta 'Ben size yardım edeyim.' diye. Begüm bu aralar biraz çekingen. Yeni ortamlara girerken gergin oluyor, omuzlar çöküyor, bana yapışıyor. Okula giderken bile öyle. Ben de yeni kurslara gitsin istiyorum ama bu durumdan dolayı sanırım hiç yanaşmıyor. İki sene önce kendinden büyük çocuklarla gittiği anasınıfında öğretmen de biraz bağırınca içine kapandı sanırım. o sene okula hiç yaklaşmıyordu. Drama kursuna falan mı göndersem acaba diyorum. Açılır mı ki biraz? Gider mi ki? Zorlamalı mıyım ki???
Son zamanların favorisi, ama benim bir türlü alışamadığım ve de kullanamadığım snapchatten bir fotoğrafla sonlandırıyorum yazımı :)