25 Nisan 2014 Cuma

Begüm'den İnciler

Bu aralar biraz dağılmış durumdayız. Evde pek durmuyoruz. Begüm varken Tuna uyumadığından öğleden sonraları babaanneye taşınıyoruz. Öğleden sonradan kastım yatma saatine kadar. Tuna'yı bırakınca biz Begüm'le takılıyoruz. Genelde dışarıda oluyoruz. Parka gidiyoruz veya -genellikle- babaannenin mahallesinde takılıyoruz. Begüm akülü arabasına biniyor, anne de peşinde koşturuyor. Birlikte markete gidiyoruz, sokak sokak geziyoruz. Okula gidiyoruz veya. Oyun odasında takılıyor Begüm. Arkadaşlarına karşı başlarda soğuk davranıyor biraz. Arkadaşları onu görünce sevgi gösterilerinde bulunuyor, Begüm de bana sarılıyor ve onlara veya öğretmenine hiçbir şekilde cevap vermiyor. Ama yarım saat sonra o sahneler hiç yaşanmamış gibi oluyor. Genelde dışarıda zaman geçirdiğimizden, evde bulunduğumuz zamanlarda ev işlerine zaman ayırmak zorunda kalıyorum ve Begüm için kafamda tasarladığım hiç bir aktiviteyi yapamıyoruz. Hatta artık uykuya geçişleri bile arabada oluyor. Yani yatmadan önce 'iki kitap, bir masal' rutinimiz de kayboldu gitti. Durumlar baya feci yani.
Bütün bunlara rağmen Begüm dil yeteneğinde birşey kaybetmiş görünmüyor. Halasına gittiği bir gün, babasını aratmış onu alması için. Babası da -klasik- 'On dakkaya geliyorum.' demiş. Begüm: Hala o gelmez daha. Kandırıyo beni. (Doğru tespit.) Bir başka gün dışarı çıkmak için giyiniyorum, Begüm de yanımda. Bir süredir de, üşengeçlikten, aynı kıyafeti iki-üç gün üst üste giyiyorum (Tuna'nın kirletme durumuna göre) Begüm: Anne sen neden hep aynı giyiniyosun?
Ve bomba. Tuna sabah uyandı. Uyuttum ve çamaşırları asmak için balkona çıktım. Ben çıkarken ikisi de uyuyordu. Tuna birkaç dakika sonra uyanmış, ağlamaya başlamış. Nasıl bağırdıysa artık Begüm'ü de uyandırmış. Ben Begüm'ün 'Annee..' diye seslenmesini duydum ve koştum hemen. Begüm: Anne nerdesin?(vurgularını burada anlatamamak çok acı:(  Tuna ağlıyo kaç saattir. Ben mi uyutayım Tunayı!!!

Bunlar gibi bir sürü cümle var aslında. O çene hiiç durmuyor ama aklıma gelmiyor işte. Bir yerlere yazmayınca unutuyorum.

Tuna da iyice ayaklandı bu aralar. Yürüme işini baya ilerletti. Başlarda elleri havada gidiyordu artık eller normal pozisyonu aldı. Hatta hızlandı. Sabahları babası işe giderken onu bırakmak istemiyor. Babası kucağına aldığında 'ııh' diyerek, el de merdivenleri göstererek 'gidelim' diyor. Kapı açılınca anında yanında bitiyor zaten. Kaydıraktan kaymayı çok seviyor. Balkondaki kaydıraktan da ters kaymayı öğrenmiş, öyle kayıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder