25 Ağustos 2011 Perşembe

Kahve ve Su

Gazete bizim eve hafta sonları girer. Bütün hafta da odalar arasında sürünür gider. Sağ olsun eşimin tuvalette gazete okuma alışkanlığı var :) Tuvalete giderken alır gazeteyi eline, tuvalette okur, sonra katlar kenara bırakır.
Sayesinde ben de gazete okuyabiliyorum. Begüm doğduğundan beri yere oturup gazeteyi yaya yaya okumak hayal oldu. Onu bırak şöyle beş dakika göz gezdirmek bile hayal... Ama kocacım sayesinde ben de okuyabiliyorum :) Tuvalete girdiğimde kenardaki gazeteye takılıyor gözüm ister istemez. Her seferinde farklı bir haber dikkatimi çekiyor. Ben de alıyorum elime okumaya başlıyorum. Böyle anlardan birinde okumuştum pazar günkü gazeteden.
Kahvenin yanında neden su getirilir? Ben bu zaman kadar kahvenin acı tadını alsın diye, kahvenin üzerine içilir zannediyordum. Ama öyle değilmiş:

'Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde kahveyle birlikte su getirilirmiş. Misafir toksa kahveyi alırmış. Açsa suyu... Tabi o zaman hemen sofra kurulurmuş. Böylece çok ince bir nezaketle anlaşılırmış.' diye yazmış Şükrü Kızılot.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder